Автор работы: Пользователь скрыл имя, 08 Декабря 2013 в 20:37, реферат
Disiplinler arası bir disiplin olması sebebiyle siyaset bilimi, iktisat, tarih, hukuk, felsefe, sosyoloji, psikoloji, coğrafya, antropoloji gibi pek çok farklı disiplinden faydalanır.Uluslararası sistem içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası bölgesel hükümetler arası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen bir disiplindir.Uluslararası İlişkilerin çalışma alanı oldukça geniştir. Küreselleşme ve bu olgunun uluslararası topluma ve devlet egemenliğine etkisi, sürdürülebilir kalkınma, nükleer yayılma, terörizm, organize suç, milliyetçilik, insan hakları, çevre sorunları, güvenlik ve insan kaçakçılığına kadar pek çok konuyu uluslararası düzeyde inceler.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER
Uluslararası
ilişkiler; siyaset biliminin bir dalıdır ve “uluslararası sistem”
içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel
aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası/bölgesel/
Disiplinler arası bir disiplin olması sebebiyle siyaset bilimi, iktisat, tarih, hukuk, felsefe, sosyoloji, psikoloji, coğrafya, antropoloji gibi pek çok farklı disiplinden faydalanır.Uluslararası sistem içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası bölgesel hükümetler arası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen bir disiplindir.Uluslararası İlişkilerin çalışma alanı oldukça geniştir. Küreselleşme ve bu olgunun uluslararası topluma ve devlet egemenliğine etkisi, sürdürülebilir kalkınma, nükleer yayılma, terörizm, organize suç, milliyetçilik, insan hakları, çevre sorunları, güvenlik ve insan kaçakçılığına kadar pek çok konuyu uluslararası düzeyde inceler.
Uluslararası Politika
Uluslararası ilişkiler, başta devletler olmak üzere, hükümetler ve devlet-dışı kuruluşlar arasında hukuksal, siyasal ve ekonomik ilişkileri analiz eden kapsamlı bir deyimdir. Uluslararası ilişkiler ile aynı anlamda kullanılır. Uluslararası ilişkiler devletler arasındaki her düzeyde ve her çeşit konudaki ilişkileri kapsamasına karşın, uluslararası politika devletlerin resmi organları aracılığıyla kurduğu ve siyasal konulardaki ilişkileri kapsar.Uluslararası Politika, uluslararası ilişkiler disiplinin bir alt dalıdır. İki veya daha fazla devlet arasındaki siyasi ilişkileri uluslararası sistemin tümü içinde ele alarak inceler. Uluslararası politika, devletlerin resmi organları aracılığıyla giriştikleri ilişkileri kapsar.Uluslararası politikaların tüm devletlerin dış politikalarının toplamı olduğu söylenir. Bu bir bakıma doğrudur, ancak, devletlerin dış politikalarının teker teker incelenmesiyle uluslararası politikanın tümünü çözümleyebilmek imkânsızdır.
Diplomasi
Bir
hükümetin belli konulardaki kanı ve görüşlerini doğrudan doğruya
öteki devletlerin karar vericilerine iletmesi sürecidir. Diplomasi,
devletler arasındaki müzakerelerin, temsilciler vasıtasıyla yürütülmesidir.
Bir bakıma, uluslararası ilişkilerin tüm diğer araçları diplomasinin
başarısızlığı sonucu kullanılırlar.Diplomasinin bir görüşme
sanatı olduğu da söylenir. Eskiçağda devletlerarası kimi konuların
görüşülmesi için ülkeden ülkeye elçiler gönderilirdi. Bu elçilerin
ayrıcalıkları vardı ve yaşamları güvence altında sayılırdı.
Ortaçağda devlet başkanlarının aracıya gerek duymadan, mektupla
ilişki kurduklarını biliyoruz. O dönemin en örgütlü devleti olan
Bizans’ın ise elçileri vardı. Bu elçiler göreve başlarken and
içerlerdi.Örgütlü diplomasi ilk kez İtalya’da doğdu. Ortaçağda
İtalya çok sayıda krallığa bölünmüştü. Venedik, Floransa,
Cenova, Pisa (Piza), Roma ve Napoli gibi kentler bağımsız birer devlettiler.
Çoğu zaman bu krallıklar ya birbirleriyle savaşıyor ya da aralarında
çeşitli dostluk antlaşmaları yapıyorlardı. Bu yüzden diplomasiye
gereksinim duyuluyordu. İtalyanların başka ülkelere gönderdikleri
temsilcilere büyükelçi ya da elçi, bu kişilerin yabancı topraklarda
oturdukları yerlere de elçilik deniyordu. Başlangıçta genellikle
belli bir soruna çözüm bulmak üzere gönderilen elçiler, iş bitince
ülkelerine geri dönüyorlardı. Bunların birçoğu casus gibi hareket
ediyor ve kendi ülkelerine yarayacak değerli siyasal belgeleri çalmak,
rüşvet vermek ve yalana başvurmaktan hiç de çekinmiyorlardı.
Uluslararası Ekonomi
Ekonomik alanda ulusların çıkarlarını korumak için düzenledikleri kuralların ve ilişkilerin tümüdür. Bağımsız devletler arasındaki ekonomik ilişkilerin tüm yönlerini inceleyen bilim dalı olarak bilinir.Kapsamına giren en önemli konularından biri dış ticaret hareketleridir. Emek, sermaye, teknoloji, girişim gibi üretim faktörlerinin uluslararası dolaşımı da, diğer konularıdır.Dünya üzerinde uluslararası ve ekonomik örgütlerin kurulmasının nedenlerine değinecek olursak; 20.yy.da meydana gelen 1.ve 2. dünya savaşları milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine bir o kadar insanın sakat kalmasına ve ciddi boyutta maddi hasara yol açmıştır. Bu olumsuz durumun bir daha yaşanmaması ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesinde çeşitli örgütlerin varlığı bu anlaşmazlıkların çözülmesine barışçı yollardan çözüm bulunması açısından faydalar sağlar ve caydırıcı gücü vardır. Ekonomik örgütler dünya ekonomisinde bir bütün halinde hareket edilmesine imkân sağlayarak sorunlar karşısında gerekli tedbirlerin alınmasını ve malum sorunların daha kolay çözülmesini amaçlar.Uluslararası hukuk: Uluslararası ilişkiler altında bir disiplindir. Uluslararası ilişkilerin hukuksal boyutunu bilimsel bir disiplin içinde inceler. Devletler arası hukuk da denir. Ancak uluslararası ilişkilere yeni aktörlerin girişi bu dalı sadece devletler arası olmaktan çıkarmıştır.Alt dalları şunlardır; Uluslararası hukuk, devletler hukuku (genel olarak) , Deniz ve su hukuku (Okyanus hukuku) , Uluslararası ticaret hukuku, Uluslararası özel hukuk, Uluslararası örgütler, Savaş-barış hukuku, Uluslararası Akarsular Hukuku, Uzay hukuku… 20. yüzyılda uluslararası hukukun en önemli konularının başında Birleşmiş Milletler hukuku gelmiştir. Uluslararası hukuk disiplini Türkiye’de henüz gelişme aşamasındadır.
Uluslararası İlişkilerde Üç Temel Yaklaşım
İdealizm, Realizm ve Çoğulculuktur.
Realizme göre tüm devletlerin ortak özelliği hepsinin idealler veya etik değerler yerine çoğunlukla ekonomik ve askeri güç peşinde olmasıdır. Realizm, temelde devletlerin birbiriyle işbirliği yapmaya yanaşmayacağını, işbirliği halinde dahi öncelikli olarak kendi çıkarlarını gözeteceğini belirtir.İdealizm, tartışmalı da olsa, Uluslararası İlişkilerin ilk teorisidir. I. Dünya Savaşı sonrasında, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde savaşı engelleyememeleri ve kontrol edememelerine bir tepki olarak yükselişe geçmiştir.
İdealizme (Liberalizm) göre devletler sadece siyasi değil, ekonomik ilişkilerle de birbirlerine bağlıdır. Bu teoriye göre devletler karşılıklı olarak işbirliğinden faydalanırlar ve savaş yıkıcılığından ötürü tamamen faydasızdır.
Çoğulculuk (Pluralizm) ise temelde uluslararası ilişkilerde işbirliğini açıklayan bir teoridir. Çoğulcular küresel sorunların ancak küresel bir işbirliği ile çözülebileceğine inanmaktadırlar. Pluralizm 19. yy’ın sonlarına doğru birden fazla felsefi teoriye ve sistemleri aynı anda işletebilmektir.
Uluslararası ilişkilerde kendi çıkarları ve bütünlükleri belli devlet benzeri yapılar vardır. Devlet bunlardan sadece biridir. Uluslararası ilişkiler bu gruplar arasındaki pazarlıklar neticesinde ortaya çıkar.
Pluralist bir kavramı ifade eden dünya toplumu kavramı yalnız egemen devletler ve onların resmi resmi görevlileri arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bunların dışında ve çoğu zaman bunların denetiminde olmayan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmeleri de kapsamaktadır.
Çoğulculara göre uluslararası ilişkilerde devlet dışı aktörler de söz sahibidir ve etkilidir. Devlet dışı aktörlere çok önem vermişlerdir. Ayrıca Uluslararası ilişkilerde bireylerin de önemli bir etkisi vardır diye düşünürler.